İş Kazası Maddi Manevi Tazminat Davası
İş kazalarında tazminat davaları bir iş verenin iş
yerinde çalışan işçinin yaralanması, hasar görmesi ya da ölümü halinde açılır.
Bu davalar neticesinde çalışmakta olan işçinin kendisine ve bazı durumlarda
işçinin yakınlarına tazminat ödenmesi gerekir. Bu davalar hem asıl iş verene
karşı hem de taşeron denilen alt iş verelere karşı açılabilmektedir.
İş Kazası Olarak
Değerlendirilen Haller Nelerdir?
İş kazası maddi
manevi tazminat davası açılabilmesi için iş kazası sayılan hallerden bir
tanesinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İş kazası sayılan haller Sosyal
Sigortalar Kanunu 13. Maddesine göre belirlenmiştir. Bu maddelere göre;
- İşçinin iş verene ait iş yerinde çalıştığı
sırada başına gelen her türlü bedensel ve ruhsal zarar iş kazası sayılmaktadır.
Bu zararların nasıl yapıldığının önemi bulunmamaktadır. Olayın iş verenin iş
yerinde gerçekleşmiş olması yeterli bir gerekçedir. Bu durumda olay tazminat
davasına konu kabul edilebilir.
- İşçi, iş verenin vermiş olduğu işi yerine
getirmek amacı ile iş yerinden çıkmış olabilir. Görevli olarak başka yerlerde
bulunması halinde, asıl işini yapmıyor olsa dahi, başına gelen kazalar da iş
kazası olarak nitelendirilmektedir.
- İşçi iş veren tarafından yürüttüğü iş nedeni ile
kendi hesabına çalıştığı anlarda, başına gelen kazaların tümü iş kazası olarak
görülmektedir.
- Emziren işçi kadın, bebeğine süt vermek için
işten ayrıldığı sürelerde başına kaza gelmesi hallerinde iş kazası geçirmiş
olarak kabul edilir. Örneğin; bebeğine süt vermek için balkondan düşen kadın,
iş verene karşı tazminat davası açma hakkına sahip olur.
- İşçi işveren tarafından sağlanmış olan bir
araçla ulaşım sağladığı zaman başına kaza gelirse iş kazası geçirmiş olur. Bu
durumda iş kazası maddi manevi tazminat
davaları açılabilir.
Tazminat Davaları Ne
Kadar Sürer?
iş kazası maddi
manevi tazminat davası dilekçe örneğine uygun olarak yazılıp sunulduktan
sonra, süreç başlamış olur. Fakat, tazminat davalarında davanın sonuçlanması
için söz konusu kazanın ölümlü olup olmadığı ve kusur oranı gibi etkenler
önemli rol oynadığından, sürecin bitişinin kesin tarihi olmaz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?