İş Kazası Avukatları ANKARA
İşverenin gerekli iş güvenliği önlemlerini almaması sebebiyle işyerinde işçinin karşılaştığı tüm bedensel ve ruhsal zararlar iş kazası kapsamına girmektedir. İşçi ile işveren arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu, sigortalı çalışanın iş yerinde bulunduğu anda veya işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi nedeniyle iş yapmaksızın geçen sürelerde işçinin herhangi bir şekilde bedenen ya da ruhen zarar görmesine neden olan olaylara iş kazası denmektedir.
İşverenin kanunlara göre koruması gereken işçilerine yönelik koruma ve önlem alma ödevini yapmayıp, yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda bedenen ya da ruhen zarara uğrayan işçilerin, meydana gelen iş kazası sebebiyle karşılaştıkları zararları işverenden tazminat yoluyla alma hakkı bulunmaktadır. İşveren aleyhinde açılan iş kazası tazminat davaları, maddi ve manevi tazminat davası olarak iki ayrı çeşide sahiptir.
İş Kazası Tazminat Davası Nasıl Açılır?
İçinin bedenen ya da ruhen zarar gördüğü iş kazalarından doğan davalarda görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş mahkemesinde açılacak olan davalarda işçiler isterlerse kendi başlarına isterlerse de vekalet verecekleri iş kazası avukatları aracılığıyla bu davanın açılmasını talep edebilmektedir. İş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davalarında yetkili mahkeme, işverenin ikametgahı veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesidir.
İş kazası tazminat davası yaralanan işçi tarafından açılmalıdır. İş kazasının ölümlü olması durumunda ise destekten yoksun kalan kişiler de maddi tazminat davası açabilme hakkına sahiptir. Manevi tazminat talebi söz konusu olduğunda Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca sadece zara uğrayan işçi, vefat etmediği takdirde davayı açabilecektir. İşçi manevi tazminat davasını açmadan vefat ettiyse, işçinin mirasçıları ve destekten yoksun kalan bakmakla yükümlü olduğu kişileri manevi tazminat talebinde bulunamamaktadır. Fakat işçi manevi tazminat davası talebinde bulunduktan sonra vefat ettiyse, yakınları ve mirasçıları açılan manevi tazminat davasını devam ettirebilmektedir.
İş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davaları, iş kazasının meydana gelmesinde önlem almayan ve yükümlülüklerini yerine getirmeyip ihmalkar davranan tam kusurlu işveren aleyhinde açılır. İş kazasından doğan davalarda hak düşürücü süre 10 yıl olarak belirlenmiştir. Zamanaşımı süresi iş kazasının gerçekleştiği tarihte başlayıp bu tarihten itibaren 10 yıl içinde gerekli dava başvurusunda bulunulmadığı takdirde maddi ve manevi tazminat talepleri geçersiz olmaktadır. İş kazası avukatları Ankara ve diğer illerde bu tür hak düşürücü süreler konusunda iş kazası mağdurlarını uyarmaktadır.
İş Kazası Manevi Tazminat Talebi
İş kazasına uğrayan işçinin ağır bedensel zararlara maruz kalması ya da ölümlü iş kazası vakalarında, işçinin ailesi, kazadan dolayı çektikleri acı, elem ve ıstırapların tazmini için manevi tazminat davası açabilme hakkına sahiptir. Bu tür davalarda tazminat tutarının belirlenmesinde ortaya konulmuş sabit yöntemler bulunmamaktadır. Dolayısıyla iş mahkemesi hakimi, olayın meydana gelişi ve iş kazasının sebep olduğu zararları göz önünde alarak iş kazası manevi tazminat tutarını takdir etmekte ve işverence ödenmesine karar vermektedir.
İş Kazası Maddi Tazminat Talebi
Öte yanda işçiler iş kazasından gördükleri zararların giderilmesinde maddi tazminat talebinde de bulunabilmektedir. İş kazasından doğan maddi tazminat davalarında genel olarak iki farklı maddi tazminat istenebilmektedir. Bunlar tedavi giderleri ile işçinin çalışamamasından doğan zararların tazmindir.
İşçi kaza sonucu bedensel zararlara uğrayıp tedavi altına alındıysa veya ölüm hemen gerçekleşmeyip belirli bir süre hastanede tedavi altında tutulduysa, yapılan harcamalar ve tedavi giderleri işverenden talep edilebilmektedir. SSK tarafından sağlanan masraflar dışında doktor, hastane, protez gibi her türlü tedavi masrafı işverenden tazmin edilebilmektedir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?